İş kazaları yoğun ve her sene binlerce insanımızı iş kazalarına kurban veriyoruz. Dünya sıralamalarında ilk sıralarda olan bir ülkedeki iş kazalarında meydana gelen ölümleri “kader” olarak değerlendiren ender toplumlardanız.
Ağır sanayi, hatta sanayi ülkesi bile olmadığımız halde bu kadar iş kazasının olması çelişki gibi görünmektedir. Aslında hiç de çelişki değildir.
Kapitalizm insana üretime sunduğu katkıdan dolayı değer verir. Üretimin bir dişlisi gibi gördüğünden insanın da makine gibi zarar görmemesi için önlemler alır.
Çünkü her kaza ölümlere veya yaralanmalara yol açtığı gibi üretime ve üreticiye de zarar verir. Para kaybetmeye tahammülü olmayan kapitalizm bu yüzden işi sıkı tutuyor ve tabiri caizse “kaz gelecek yerden tavuğu esirgemiyor.” Bu yüzden her türlü iş güvenliği önlemini almaktan sakınmamaktadır.
Ülkemizde de şu an yasa düzeyinde ve fiiliyatta bir yaptırımını duymamışsak da yavaş yavaş hayata geçirilmeye çalışılıyor.
Aslında yasal olarak o kadar hızlı gelişti ki bir sabah kalktık baktık ki 6331 Sayılı Yasa hayata geçti ve birden yüzlerce kartvizit siparişi matbaalara verildi.
Üzerinde koca harflarle OSGB (Ortak Sağlık Güvenlik Birimi) UZMANI diye yazıldı. Biz daha bu yasa nedir, ne değildir, nasıl oluştu, diye düşünürken, bu kadar OSGB UZMANI ne ara yetişti fark edemedik.
KPSS’de yerleştirme alanı en az olan işsiz üniversiteli kardeşlerimize iş imkanı sağlanmıştı.
Üniversite sınavlarında en yüksek puanı çıkarıp KPSS’ye giremeyen bu ”zehir” gibi çocuklar tam özel güvenlik firmalarında güvenlikçi veya ön muhasebe kursuna giderken birden o sabah bizim şok olarak uyandığımızda yüzleri gülenlerdendi.
Hiçbir eğitim verilmeden, bırakın eğitim vermeyi eğitim verecek akademisyeni olmayan bir yerde OSGB UZMANLARI sertifikaları vermek ne kadar tuhaf.
Evet üniversite mezunu ve öğretmenlik hakkını elinden alan ve KPSS dedikleri bir adaletsiz sistemle yüksek puanla üniveristeyi kazanmış ama birileri tarafından bilinçli olarak işsizleştirilen bu insanlar iş buldum sevinciyle umutlandılar.
Akşama kadar full akbille her yere koşturulan ve asgari ücretten biraz fazla alan bu OSGB UZMANLARI aslında düzende kurban ilan edilmiş insanlar.
Çünkü yazdıkları her rapor ve analiz tutanakları bir nevi riskleri ve olabilecek tüm her şeyi kabullenmiş oluyorlar patronun yerine.
Bir gecede kurulan OSGB’ler birden önlerine sunulmuş pastadan çok pay almak için o kadar çok firmayla anlaşıyor ki bunların hepsine yetecek kadroya da sahip değiller.
Haliyle OSGB UZMANI cebindeki akbille hızlı hızlı müşterilerine gidip kısa bir iki evraksal işlemi yapıp gitmektedir.
6331 Sayılı Yasa hayat geçtiğinden beri yüzlerce OSGB UZMANI ceza almış ve bazıları cezaevinde.
Suçları iş kazalarındaki incelemelerde OSGB UZMANI imzası taşıyan raporlarla olabilecek kazaları kabul etmesi ve üstüne alması.
Sonuç olarak OSGB sistemi ve 6331 Sayılı Yasa şu an sadece kanun ve evrak düzeyinde.
Fakat bunun hayat bulması için her şeyde olduğu gibi bir alt yapı eksikliği maalesef giderilmemektedir.
Biz bu yasaları hayata geçirene kadar epey bir iş kazası ve epey bir full akbil sahibi OSGB UZMANI kurban vereceğiz gibi görünmektedir.